22 Aralık 2009 Salı

Milliyet Sanat Dergisi 2009 Nisan Sayısı Tiyatro Ayna’dan ’’Acı’’ bir yansıma

TİYATRO AYNA’DAN ’’ACI’’ BİR YANSIMA

SEDA TANSUKER

"Misery / Acı". Yazan: Stephen King. Oyunlaştıran: Simon Moore. Çeviren: Selma Yeşilbağ. Yöneten: Mahmut Gökgöz. Dekor: Osman Şengezer. Müzik: Nurettin Özşuca. Kostüm: Günnur Çaras. Işık: Kemal Yiğitcan. Yapımcı: İpek Kadılar Altıner. Topluluk: Tiyatro Ayna. Oyuncular: Dilek Türker, Kazım Akşar.

AMERİKALI gerilim ve korku romanları yazarı Stepehen King’in 1987 yılında kaleme aldığı ’’Misery’’adlı romanı, 1990’da William Goldman tarafından sinemaya uyarlandı. Rob Reiner’in yönetmenliğini üstlendiği film, başrollerden Kathy Bates’e Oscar, Golden Globe ve Chicago Film Eleştirmenleri En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazandırdı.

Türkçe’ye ‘’Sadist’’ adıyla çevrilen roman, 1992’de yazar ve yönetmen Simon Moore tarafından ’’Misery / Acı’’ olarak oyunlaştırıldı. İlk kez Londra’da sahnelenen oyun, Amerika başta olmak üzere yurt dışı sahnelemelerinde büyük ilgi gördü.

Tiyatro Ayna, ’’Misery / Acı’’ oyununu Türkiye’de bu sene ilk kez seyirci ile buluşturuyor. King'in romanına, filmden daha yakın bir çizgide duran oyun, şiddet öğelerini daha az barındırıyor; sade ve güçlü bir anlatıma sahip…

Romanı okuyanlar, zihinlerinde canlandırdıkları evi oluşturulmış dekorda bulacak. Oturma odası, mutfak ile yatak odası iç içe... Sahnenin solunda Annie'nin koltuğu, arka planda, Paul'un yatağı ile çalışma odası...

Annie'nin hapishanesi

Aşk romanları yazarı Paul Sheldon, ’’Misery’nin Çocuğu’’ adlı romanı ile ödül kazanır. Konuşmasını yapmak üzere sahneye gelir. On sene önce bir gazete haberinden esinlenerek Misery serisinin ilk romanını yazdığı otele yine gideceğini ve uzun zamandır tasarladığı yeni romanına da hemen başlayacağını söyler. Ödül töreninin üzerinden zaman geçer ve tasarladığı romanı ’’Brooklyn Yanıyor’’un bitirişini, her zamanki gibi, Dom Perignon içerek kutlar. Bugüne kadar yazdığı bu en iyi roman, onu arabasıyla fırtınalı bir gecede yolculuğa çıkacak kadar pervasızlaştırır. Kaza yapar ve kendini Annie’nin ‘hapishanesi’nde kolu alçıda ve bacaklarının ağrısından kıvranırken bulur…

Paul, bilmediği bir evdedir. Yanında da Annie Wilkes adında, onun ‘bir numaralı hayranı’ olduğunu iddia eden bir kadın vardır. Paul’ün, ağrıdan duramadığı paramparça olmuş kemikleriyle hastane yerine; neden eski bir hemşire olduğunu iddia eden Annie’nin evinde olduğunun cevabı kadının garip hareketlerinde açıkça ortadadır! Annie delidir. Kimsenin onu sevmediğini bildiği için acı çekmektedir. Acısının tesellisini Paul’ün yazdığı Misery romanlarının başkahramanında bulan Annie, son romanda Misery’nin öldüğünü öğrenince sinir krizi geçirir.

Misery ölmemeli

Misery ölmemelidir… Annie'yi yaşatan, hayata tutunmasını sağlayan bir tek Misery vardır. Paul'den 'sadece onun için' bir Misery romanı yazmasını ister. Ağrı kesicileri nedeniyle Annie’ye muhtaç olan Paul, artık sadece Annie için bir roman yazmak zorundadır...

Yönetmen ve usta oyuncu Kazım Akşar ile Dilek Türker'in başrollerini paylaştığı "Misery/Acı" kelimenin tam anlamıyla 'oyu8nculuk düeti'. Dilek Türker'in bedeninde Annie tam bir sadiste dönüşürken; Kazım Akşar'ın canlandırdığı Paul'e acıyor ve sabrına hayran kalıyorsunuz. Oyunun ardından Kazım Akşar'ın kulise gelen öğrencileri Dilek Türker'e sanki Annie'ymiş gibi bakmaları bu oyunculuk düetinin kanıtı.


Oyun, her salı ve çarşamba saat 21.00’de; cumartesileri ise saat 15.30’da Profilo Kültür Merkezi’nde izlenebilir. ( 0212 217 70 97 / 98)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder