31 Ekim 2013 Perşembe

03.11.2013 ve 08.11.2013 saat: 12.00-15.00 Seda Tansuker imza;D

< 2- 10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan 32. İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARI'nda KANGURU YAYINLARI (Salon: 2 / Stand:212 A) İMZA GÜNLERİ VE KATILIMCI YAZARLAR.. 2 Kasım cumartesi: saat:12.00-15.00: Erdal Atıcı- Hülya Soyşekerci, Hayrettin Ökçesiz 15.00-19.00: Latif Karabalık- Ebru Özağaç-Birsen Bayar, Aydın Şimşek- 3 Kasım Pazar: saat: 12.00- 15.00: Sema Sezen- Latif Karabalık- Seda Tansuker 15.00-18.00: Aydın Şimşek-Barış Çelimli- Birsen Bayar- Hayrettin Ökçesiz 4 Kasım Pazartesi: 12.00-16.00: Aydın Şimşek- Barış Çelimli- Birsen Bayar- Deniz Moralıgil 5 Kasım Salı: 12.00-15.00: Yunus Bekir Yurdakul- Aydın Şimşek- Barış Çelimli-Birsen Bayar- 6 Kasım Çarşamba: 12.00-15.00: Ömer Turan- Deniz Morlıgil- Bekir Yurdakul- Celal İlhan 7 Kasım Perşembe: saat: 12.00-15.00: Melih Ergen- Deniz Moralıgil- Celal İlhan 15.00-18.00: Ömer Turan- Hüseyin Şahin- Orhan Kocadağ 8 Kasım Cuma: saat: 12.00-15.00: Melih Ergen- Seda Tansuker- Hüseyin Şahin- 15.00-18.00: Aydın Şimşek, Deniz Moralıgil,Orhan Kocadağ 9 Kasım Cumartesi saat: 11- 13.00: Ragıp Özcan- Turan Kayacık- Emel Uz 13.00- 15.00: Halil Değertekin- Melih Ergen- Hüseyin Şahin 15.00-18.00: Aydın Şimşek, Orhan Kocadağ, Deniz Moralıgil 10 Kasım Pazar: 12.00-15.00: Ragıp Özcan- Emel Uz- Latif Karabalık, Atilla Yaşrin 15.00-18.00: Aydın Şimşek- Hüseyin Şahin ************************************************************************************* -Arka Kapak Yazısı: Bayanlar baylar ve sevgili çocuklar, uçağımıza hoş geldiniz. Kaptan pilotunuz konuşuyor. Keyifli uçuşlar dileriz. Hava koşulları ve uçuş süremizde aşkımız bulutsuz, sevgimiz sıcak, sadakatimiz ise yüksek. İlişkinin başı olduğu için herhangi bir türbülans şimdilik söz konusu değil. Varış noktamıza uçuşumuz 56 öyküyle sürecek. Şimdi size en yakın arkadaşlarınız, ilişkide irtifa kaybı esnasında giyeceğiniz can yeleği annenize nasıl sarılacağınızı ve solunum cihazı çikolatanın çeşitlerini gösterecekler. Keyifli uçuşlar dileriz. - Kaptan pilotunuz konuşuyor. Atmosferdeki basınç kabin basıncını da etkiledi. İrtifa kaybediyoruz. Kavgalarınızla basıncı yükseltmeye devam ederseniz uçuş güvenliğini tehlikeye sokarsınız. Lütfen şimdi can yeleğinizi giyiniz ve solunum cihazlarınızı takınız. - Kaptan pilotunuz konuşuyor. Piste sorunsuz iniş yapmış bulunuyoruz. Burada hava parçalı bulutlu yer yer yağışlı. Uçaktan inerken kitabınızı almayı ve şemsiyenizi açmayı unutmayınız.- ************************************************************************************* Engelli Koşu Gibisin Sevgilim Basın Bülteni: Tiyatro eleştirmeni ve dramaturg Seda Tansuker Selçuk’un ilk öykü kitabı “Engelli Koşu Gibisin Sevgilim” 2013 yılının Eylül ayında Kanguru Yayınları’ndan çıktı. Eleştirel düşünceyi şiirsel harmoniyle yoğurarak damıttığı kimi zaman absürd kimi zaman dramatik ama bir o kadar kathartik öyküler yer alıyor. Yazarın gündelik hayatta dert edindiği toplumda cinsiyet ayrımcılığı, engellilere konulan engeller ve hayvanlara yapılan işkenceler başta olmak üzere masal ve dünya klasiklerinin çağdaş uyarlamalarını da içeriyor. Kitapta korku, aşk, yer yer didaktik olabilen alegorik-fabl olarak yazılmış psikanalitik ve bilinç akışı ile yazdığı 56 öykü okuyucularıyla buluşuyor. ********************************************************************************* Basında: http://www.yitikulke.com/seda-tansuker-selcuktan-engelli-kosu-gibisin-sevgilim.html -http://www.gazetekadikoy.com.tr/pdf/1010201314238296dosya9.pdf / - https://www.facebook.com/photo.php?fbid=538966319519473&set=a.112588632157246.20485.112587108824065&type=1 - Yazarının sesinden "Engelli Koşu Gibisin Sevgilim" için; http://www.gormeengelliler.kadikoy.bel.tr/altsayfa.aspx?id=2124 - ***************************************************************************************** İnternetten almak isteyenler icin; İdefix: http://www.idefix.com/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk/tanim.asp?sid=WYVH8UEZXK1K5FMU7QYY ** D&R: http://www.dr.com.tr/Sanatci/seda-tansuker-selcuk/s=166764 ** Kabalcı: http://www.kabalci.com.tr/kanguru-yayinlari/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-9786054623754.htm ** Denizler Kitabevi: http://www.denizlerkitabevi.com/vitrin/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk-k897478.html *** Kitapağacı: http://www.kitapagaci.com/kitap-173388-engelli-kosu-gibisin-sevgilim.html ** İlknokta:http://www.ilknokta.com/kitap/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim.htm ** Kida Dağıtım: http://31.210.69.78/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-p532346.html ** Nadir Kitap: http://www.nadirkitap.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk-kitap3461091.html ** Eren Kitap: http://www.eren.com.tr/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-p842453.html ** Kitapzen:http://www.kitapzen.com/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim.htm ** Kitapstore: http://www.kitapstore.com/Magaza/Urun/317904/Kitap/Kanguru-Yayinlari/Seda-Tansuker-Selcuk/Engelli-Kosu-Gibisin-Sevgilim/ ** Antoloji: http://kitap.antoloji.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-kitabi/ ** N11.com: http://www.n11.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-P16207208 ** Prefx: http://www.prefix.com.tr/firma.asp?fid=8131 ** Yem Kitabevi: http://www.yemkitabevi.com/yayinevi/?1=Kanguru+Yayınları ** Kitaptek: http://www.kitaptek.com/kanguru-yayinlari-pb2448.html ** Kitapkesesi: http://www.kitapkesesi.com/kanguru-yayinlari-pb2523.html ** Kitapkırtasiyem: http://www.kitapkirtasiyem.com/?urun-206267-Engelli-Kosu-Gibisin-Sevgilim.html ** Goodreads: http://www.goodreads.com/author/show/8415262.Seda_Tansuker_Sel_uk ** http://www.amazon.com/Engelli-Gibisin-Sevgilim-Tansuker-Selcuk/dp/6054623753 ** İMZİR: Pandora-Karşıyaka / Kedi Yayınevi-Karşıyaka / Yakın Yayınevi-Alsancak / Kanguru Kültür Sanat Merkezi-Alsancak *** ANKARA: Dost Kitabevi-Kızılay / Kanguru Kültür Sanat Merkezi-Kızılay *** İSTANBUL: Tarihçi Kitabevi; Moda Caddesi 104/A (Ziraat Bankası Yanı) Moda-Kadıköy /Petzade; (Geliri hayvan barınaklarına bağışlanmak üzere) Suadiye Mahallesi Noter Sokak No.5/7A Şaşkınbakkal- Kadıköy

15 Ekim 2013 Salı

TEB OYUN Dergisi Güz Sayısı (19) "Bir Karşı Tecavüz Oyunu: Yollu" Başlıklı Söyleşim

TEB OYUN 19. SAYI- İZLENİM Polonya Festivallerinde Tiyatro Kerem Özel/ İNCELEME Nâzım Hikmet Tiyatrosu Sevda Şener/ ELEŞTİRİ Genco Erkal Tülay Günal ile Saygı Duruşunda: Yaşamaya Dair Üstün Akmen/ İNCELEME Tiyatro Toplumbilimi Üzerine Özdemir Nutku/ Yaşasın, Ali Paşa Hanı Tiyatro Oldu Hasan Kuruyazıcı/ İbsen’in Kadınları. Viyana Akademi Tiyatrosu’nda Hayaletler Zehra İpşiroğlu / Sahne Işığı Nereye Gidiyor Yakup Çartık/ SÖYLEŞİ Bir Karşı Tecavüz Oyunu: Yollu Seda Tansuker ELEŞTİRİ Çağdaş Bir Meddah Gösterisi: Zilli Şıh Banu Çakmak/ DOSYA Türkiye Sanat Kurumu Yasası Ne Getirecek, Neler Götürecek- Bir Değerlendirme ve Çağrı Denemesi Yücel Erten- Düne Dair Her Şey Bugün Artık Eskidir Gülşen Karakadıoğlu- TÜSAK Yasa Tasarısı Hakkında Görüşler Tamer Levent- Sanat’ın Ölümü Meriç Sümen- Devlet Sahne Sanatları Yasa Taslakları Şenol Tiryaki- *********************************************************************************** BİR KARŞI TECAVÜZ OYUNU YOLLU Son zamanlarda izlediğim, dolu dolu derdi olan ve onu parmak sallamadan anlatan ender oyunlardan biri Yollu. Dünya barışı için yola çıkan ve Türkiye’de tecavüz edilerek öldürülen Pippa Bacca’nın 4. Ölüm yıldönümü nedeniyle hazırlanan ‘Barış Gelinim Olur Musun?’ projesi kapsamında sahnelenen ‘Yollu’, bugüne kadar yapılmayanı; tecavüzü mağdurun gözünden değil, tecavüzcünün gözünden anlatırken bu dönüşümü etkileyici bir şekilde gösteriyor. Ali Ömür Ulusoy’un yazdığı ve Bülent Çolak’ın yönettiği oyunda tecavüzcü kamyoncuyu Ali Savaşçı canlandırıyor. Oyun yazarlığının yanı sıra senaryo yazarlığı ve yönetmenlik yapan Ali Ömür Ulusoy ile ‘Yollu’yu konuştuk. ********* Seda Tansuker: Janti ya da başka topluluklar için yazmayı planladığınız ya da yazmakta olduğunuz oyunlarda da bizi toplum olarak rahatsız eden, gündeme getirildiğinde hem vicdani bağlamda olay unutulmadığı ve unutturulmadığı için rahatlatan hem de tokat atıp “insan olmak aslında nedir?”i sorgulatacak bir oyun mu olacak? Bu oyunla birlikte beklentileri, dolayısıyla çıtayı yükselttiğinizi düşünüyor musunuz? Ali Ömür Ulusoy: Yollu’yu yazarken en çok dikkat ettiğim şey, ajitasyondan kaçmaktı. Bu yüzden tecavüzü, tecavüz edilen açısından değil, tecavüz eden açısından işleyerek ironik bir tavır aldım. Çünkü iyi bir ironi, içinde taşıdığı “iron” (“demir”le) adamın kafasını yarabilir ve bu ajitasyondan çok daha etkili bir sonuç yaratır. Diğer yandan, iyi bir ironi, insansal özellikleri, tıpkı kübik sanattaki gibi çok boyutlu görmemizi sağlar. Konu seçimi açısındansa diğer oyunlarımda da çıkış noktaları farklı olmakla beraber, benzer metaforlar mevcut. Zira evrimsel açıdan, insanın maymundan gelmesi değil, gelememesi endişelendiriyor beni. Tüm bir tiyatro için “çıtayı yükseltmek” tabirini kullanmak haddime düşmez sanıyorum ama metinle ilgili hem akademik çevreden hem de seyircilerden o kadar güzel yorumlar aldım ki, bu benim bir sonraki yazacağım oyunun çıtasını doğrudan etkiledi. *********** Afişte, oyunun türü için ‘kederli komedi’ yazıyor. Oyun boyunca gülmek ve suçluluk hissetmek arasında gidip geliyor seyirci. Kamyoncunun penisi düştüğünde “hak etti” diyerek gülerek cezalandırıyor ve katharsis yaşıyor ama ona güldüğümüz için kendimizi yadırgıyor ve utanıyoruz. Oyunun sonuna kadar merak-gerilim-komedi harmanı söz konusu. Bu oyunda ilk defa olayı tecavüzcünün gözünden görüyoruz. Bu bağlamda, suratlarına ayna tutup vicdanlarını rahatsız etmek için oyunu tecavüz suçundan hapishanede yatan suçlulara oynamayı düşünüyor musunuz? Caydırıcı olabilir mi? Tiyatroda iki temel tür olduğunu biliyoruz: Biri seyirciyi ağlatırken diğeri güldürüyor. Tragedya ve Komedya. Ağlamak duygularla, gülmek akıl ile sağlanan bir durum. Ben kendi tiyatromda, duygularla güldüren, akılla ağlatan bir tablo çizmeye çalışıyorum. İşin ironisi de buradan geliyor aslında. Trajediye gülüyor, “gülünç”lüğe ağlıyoruz. Bu yüzden seyirci, utanç verici durumlara gülüyor ama güldüğü için de kendinden utanıyor. Bu da “kederli bir komedi” yaratıyor. Sürecin bir tecavüzcü üzerinden somutlanması ise ironiyi pekiştiriyor. Oyunu tecavüzcülere seyrettirmek de ayrı bir ironi olurdu sanırım. Bunu gerçekten isterdim. Ama asıl, tecavüzcü potansiyellerine seyrettirmek, aksiyolojik açıdan daha doğru olur bence. Çünkü fikir eylemden önce gelir. Eylemden sonra fikri değiştirmek, en fazla “pişmanlık” duyulmasına neden olur. Tiyatro caydırıcı değil, uyarıcıdır. Caydırıcı olan yasalar ve yaşamlardır. ********** Oyun boyunca Irak işgali ile bağlantı kurularak tecavüzün geniş ve toplumsal bağlamına dikkat çekiliyor. Kamyoncu “penis”, onu buna “iten” ya da “öğretilen” ataerkil zihniyeti temsil edense kadına dönüştüğünde ona ilk tecavüz etmeye kalkışan hapishane arkadaşı mı? Ve bu zihniyetin devamını sağladıkları için karısı ile geçimini yine ataerkiden kazanan hayat kadınını tecavüzcünün elleri, ayakları olarak değerlendirilebilir mi? Tecavüz, sadece bir cinsin diğer cinse saldırması değil, toprağa, bedene, düşünceye kadar hayatın her noktasında yaşanabilecek bir durum. Bu yüzden Irak konusu önemliydi benim için. Irak’ta yaşananlarla Pippa Bacca’nın yaşadıkları büyük bir benzerlik taşıyor. Irak Savaşı, bir halkın yaşam alanına, toprağına “özgürlük” söylemiyle tecavüzün simgesidir. Tüm savaşlardan arta kalanlar gibi, bu savaştan arta kalanlar da tecavüze uğramış bir ülke, kayıp bir bilinç ve binlerce ölümdü. Toplumsal bağlamda ise tecavüzden de öte bunu yaratan koşulları, zihniyeti, toplumu; kadını ve erkeği yaratan toplumsal bilinci; bu duruma bakışımızı kayıtsızlığımızı, ikiyüzlülüğümüzü Pippa’ya tecavüz eden “Kamyoncu” üzerinden görünür kılmaya çalıştım. Kendimizi kayırmadan el birliğiyle toplumsal cinsiyeti nasıl yarattığımızı göstermeye çalıştım. Evet, Kamyoncu, bir kadına dönüşünce ona tecavüz etmeye yeltenen ilk kişi, en yakın arkadaşı, kader ortağı oluyor. Bu da bizim ikiyüzlülüğümüz işte. Yıllarca “toprağım” diye hitap ettiği en yakın arkadaşı, bir kadına dönüştüğü anda ona bakışı da 180 derece değişim gösteriyor. Ama sanılanın aksine, asıl değişim, erkeğin (Kamyoncu’nun) kadına dönüşmesi değil, “insan”ın (Arkadaşı’nın) “hayvan”a dönüşmesinden kaynaklanıyor. Hayat kadınıysa devamlı bir tecavüz içersinde. Ama cinsel değil, ekonomik bir tecavüz bu. Yaşamak için istemediği bir işi yapmak zorunda. Tıpkı istemediği halde bankada çalışmak zorunda kalan veznedar gibi! ************** İlk perdede Kamyoncu’ya tokat atma isteği uyanırken ikinci perdenin finalinde, Pippa’yı gömdüğü yere, yine ameliyatla erkek olmak varken penisini gömüp duvağı taktığında önemli olanın “insan olup yola devam etmek” olduğu vurgulanınca Kamyoncu için değil; insanlık için üzülüyoruz. Çok bıçak sırtı ve yanlış anlaşılmaya açık bir sahne. Size gelen yorumlar ne yönde? Aslında oyunun tamamı bıçak sırtı bir yerde geziyor. Bahsettiğiniz sahnede ise bu durum doruğa ulaşıyor sanırım. Ama söylediğim gibi, yapılan seçim, aslında erkekle kadın arasında değil, “insanlık”la “hayvanlık” arasında. Ben, reji ve oyunculuk olarak bu sahnenin iyi kotarıldığını düşünüyorum. Sanırım bu nedenle de yanlış anlaşılmadan kaynaklı olumsuz bir eleştiri gelmedi. Aksine, getirdiğimiz bu bakış açısından dolayı, bu bıçak sırtı durum, oyunun en beğenilen taraflarından biri oldu. ********** Yaratıcı yönetmenliğini yaptığınız “Barış Gelinim olur musun?” projesinden bahseder misiniz? “Yollu” ile nasıl bir kavşakta kesişiyor? Ünlüleri telli duvaklı gelin eden bir proje bu. Tabii “Barış Gelini”… Pippa Bacca’nın dördüncü ölüm yıl dönümünde, yaşananlara ilişkin bir farkındalık yaratmak ve oyunun sosyal duruşunu güçlendirmek için hazırladım. Ünlüler, kendi ortamlarında, başlarına takılan duvakla “Barış Gelini” olarak objektif karşısına geçti ve Pippa ile “aynı yolda” buluştu. Biliyorsunuz, “Yollu”, bir “karşı tecavüz” oyunu. Yaşam içersinde bize dayatılan “oyun”ları konu alıyor. Barış albümüne katılan ünlüler de bu “oyun”un seyircisi değil, oyuncusu olmayı seçiyor. ********** Projede yer alan isimler kimler? Gülriz Sururi, Tilbe Saran, Engin Alkan, Toprak Sergen, Çiçek Dilligil, Sevinç Erbulak, Mesut Yar, Mert Fırat, Bahadır Baruter, Baba Zula, Çiğdem Vitrinel, Ufuk Özkan, Nedim Saban, Hasan Tolga Pulat, Şahika Ercümen, Arzu Yanardağ gibi oyuncu, sporcu, televizyoncu, yönetmen, karikatürist, müzisyen birçok isim var. ************* Yazmış olduğunuz Rasat Zamanı adlı oyun Şehir Tiyatroları’nda önümüzdeki sezon sahnelenecek. Gelişmelerden bahseder misiniz? Oyun, Aydın Sigalı’nın rejisi, Sündüz Haşar’ın dramaturgisi ve Sertel Çetiner’in dekor tasarımıyla sahne alacak. Hepsi de tiyatroya yıllarını vermiş, usta isimler. Oyuncularımız da keza öyle. Bu oyunun şansından sanıyorum, hep çok usta isimlere denk geldim. Oyunun tiyatroya kazandırılmasında da büyük tiyatro duayenleri rol oynadı: Sevda Şener, Hülya Nutku, Yavuz Pekman, Selen Korad Birkiye, Beliz Güçbilmez, Sema Göktaş gibi değerli isimler vardı. ********* 2010 yılında, senaryosunu yazmış olduğunuz ve ‘En Yaratıcı Film’, ‘En İyi Balkan Filmi’ ve ‘En İyi Komedi Filmi’ ödüllerini alan ‘Yasin Ziya Hımbılgil’ kısa metrajlı filminin yanı sıra sinemada yeni projeleriniz var mı? Sinema açısından ilginç gelişmeler yaşıyorum aslında. “Yollu”yu seyretmeye gelen iki yapımcı, oyunun sinemaya aktarılması için ayrı ayrı teklif verdiler. İleriye dönük olarak düşündüğüm projelerden biri bu. Diğer bir proje ise “Yasin Ziya Hımbılgil” gibi uzun metraj bir mockumentary. Her şeyi zaman gösterecek. ************ Sinema ve tiyatro dışında da yeni projeleriniz var mı? Her zaman farklı disiplinlerle çalışmayı sevdim. Bu yüzden de mümkün olduğunca fazla sanat disiplinini yan yana veya iç içe kullandım. “Karanlık Düğmesi” ile başlayan bir animasyon (çizgi film) atağım var. Yine çok önemli bir yönetmenle çalışıyorum bu alanda da. Projelerin yaratıcı yönetmenliğini ve senaristliğini sürdürüyorum. Bir de kurgusal fotoğraf ile ilgili çalışmalarım var. Anı yakalamak yerine, “anı yaratan” bir fotoğraf konsepti üzerinde çalışmalar yapıyorum. Bununla ilgili olarak da 2013 yılı içersinde kişisel bir sergim olacak. ************* Ali Ömür Ulusoy Kimdir? -Tiyatro yazarı, senarist, yaratıcı yönetmen- 1980, Kayseri doğumlu. İstanbul Üniversitesi’nde “Dramatik Yazarlık ve Dramaturgi” okudu. Bir süre reklam yazarlığı ve yaratıcı yönetmenlik yaptı. Çok sayıda ulusal ve uluslararası projeyi yönetti. Aynı süreç içersinde mizah editörlüğü ve sanat yönetmenliği yaptı. Ardından tiyatro yazarlığına başladı. “Kötü Kral Kazurat”, “Oyun Saati”, “Yollu” ve “Finokyo”yu yazdı. “Rasat Zamanı” adlı oyunu ile Deprem Konulu Oyun Yazma Yarışması’nda birincilik aldı. Kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesince pedagoji ve dramaturginin ön planda olduğu tiyatro oyunları üzerinde çalıştı. Sinematografik olarak ise çok sayıda reklam ve sosyal sorumluluk filminin haricinde “Sessizliğe Kulak Ver” ve “Yasin Ziya Hımbılgil” adlı filmler ile bazı TV dizilerinin senaryosunu yazdı. ********** Ödülleri • “Yasin Ziya Hımbılgil”, Uluslararası İstanbul Film Festivali, En Yaratıcı Film Ödülü (Senarist), 2011 • “Yasin Ziya Hımbılgil”, SHQIPT Film Festival, En iyi Balkan Filmi (Senarist), 2011 • “Rasat Zamanı”, Şehir Tiyatroları, Deprem Konulu Oyun Yazma Yarışması, Birincilik Ödülü, (Yazar) 2011 • “Sessizliğe kulak ver!”, 54 ülke içinde En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi, (Yaratıcı Yönetmen) 2005

11 Ekim 2013 Cuma

Engelli Koşu Gibisin Sevgilim, imza günleri: 3 ve 8 Kasım Tüyap-32. Uluslararası Kitap Fuarı Kanguru Yayınları Standı'nda;D

http://www.gazetekadikoy.com.tr/pdf/1010201314238296dosya9.pdf / -- https://www.facebook.com/photo.php?fbid=538966319519473&set=a.112588632157246.20485.112587108824065&type=1 -- ***************************************************************************** İnternetten almak isteyenler icin; İdefix: http://www.idefix.com/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk/tanim.asp?sid=WYVH8UEZXK1K5FMU7QYY ** D&R: http://www.dr.com.tr/Sanatci/seda-tansuker-selcuk/s=166764 ** Kabalcı: http://www.kabalci.com.tr/kanguru-yayinlari/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-9786054623754.htm ** Denizler Kitabevi: http://www.denizlerkitabevi.com/vitrin/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk-k897478.html *** Kitapağacı: http://www.kitapagaci.com/kitap-173388-engelli-kosu-gibisin-sevgilim.html ** İlknokta:http://www.ilknokta.com/kitap/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim.htm ** Kida Dağıtım: http://31.210.69.78/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-p532346.html ** Nadir Kitap: http://www.nadirkitap.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-seda-tansuker-selcuk-kitap3461091.html ** Eren Kitap: http://www.eren.com.tr/kitap/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-p842453.html ** Kitapzen:http://www.kitapzen.com/seda-tansuker-selcuk/engelli-kosu-gibisin-sevgilim.htm ** Kitapstore: http://www.kitapstore.com/Magaza/Urun/317904/Kitap/Kanguru-Yayinlari/Seda-Tansuker-Selcuk/Engelli-Kosu-Gibisin-Sevgilim/ ** Antoloji: http://kitap.antoloji.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-kitabi/ ** N11.com: http://www.n11.com/engelli-kosu-gibisin-sevgilim-P16207208 ** Prefx: http://www.prefix.com.tr/firma.asp?fid=8131 ** Yem Kitabevi: http://www.yemkitabevi.com/yayinevi/?1=Kanguru+Yayınları ** Kitaptek: http://www.kitaptek.com/kanguru-yayinlari-pb2448.html ** Kitapkesesi: http://www.kitapkesesi.com/kanguru-yayinlari-pb2523.html ** Kitapkırtasiyem: http://www.kitapkirtasiyem.com/?urun-206267-Engelli-Kosu-Gibisin-Sevgilim.html ** Goodreads: http://www.goodreads.com/author/show/8415262.Seda_Tansuker_Sel_uk ** http://www.amazon.com/Engelli-Gibisin-Sevgilim-Tansuker-Selcuk/dp/6054623753 ** İMZİR: Pandora-Karşıyaka / Kedi Yayınevi-Karşıyaka / Yakın Yayınevi-Alsancak / Kanguru Kültür Sanat Merkezi-Alsancak *** ANKARA: Dost Kitabevi-Kızılay / Kanguru Kültür Sanat Merkezi-Kızılay *** İSTANBUL: Tarihçi Kitabevi; Moda Caddesi 104/A (Ziraat Bankası Yanı) Moda-Kadıköy /Petzade; (Geliri hayvan barınaklarına bağışlanmak üzere) Suadiye Mahallesi Noter Sokak No.5/7A Şaşkınbakkal- Kadıköy

Tüze Sanatevi / 4 Ekim Hayvan Hakları Günü Karma Sergisi için...

02.10.2013 ile 12.10.2013 tarihleri arasında 12.00-19.00 saatleri aralığında gezilebilir.. CKM'deki serginin ardından resim, fotoğraf ve kitaplarım hayvanlar yararına satıldı. Adres: Bağdat Caddesi Yazarlar Sokak Kırlangıç Apartmanı No: 6/5 Suadiye / Kadıköy - Telefon: 0216 380 85 80

Diren Karaburun! - Son yazdığım öykülerden...

(Kadıköy Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Merkezi'nde bu öyküyü yazdıktan yaklaşık bir ay sonra vefat eden Karaburun'un anısına...) O, on sekiz yıldır sokakta yaşayıp hayatta kalmayı başarmış ender ve şanslı köpeklerden biri… Eski adı, Tombiş olduğu için Dobi’ymiş ama yıllar içinde herkesin Karaburun olarak gönlüne taht kurmuş. Bir yaşına kadar bir temizlik şirketinin köpeğiymiş, o kadar özgür ruhlu bir köpekmiş ki orayı terk ettikten sonra Sahrayıcedit’teki eski adıyla İntaş, yeni adıyla Milli Hakimiyet Parkı’na gelmiş. Parkın karşısındaki mobilyacıyla dost olmuş. Dükkan kapanınca parkta yaşamaya başlamış. Seneler içinde gündüzleri dışarıda gönlünce gezmiş, parkta neşe içinde çocuklara havan sevgisi aşılamış, geceleri ise Sahrayıcedit’in melekleri tarafından apartmanın içinde konaklamış. Meleklerden Esra Hanım, çalıştığı okuldan çocukların yemediği yemekleri ona getirmeyi alışkanlık haline getirmiş. Böylece hem yemekler israf edilmiyor hem de sokaktaki bir canın karnı doyar olmuş. Zaman içinde semtin maskotuna dönüşen Karaburun’a semt sakinleri yemek getirir olmuş, onu hiç aç bırakmamışlar. Aşıları, Ebru ve Arife Hanım tarafından düzenli olarak Göztepe Veteriner Kliniği’nde yaptırılmış. Meleklerin arasında görev dağılımı varmış. Tatillerini bile Karaburun’a dönüşümlü bakacakları şekilde yapar olmuşlar ve imece usulü bakarak Karaburun’u on sekiz yaşına kadar getirmişler. Sahrayıcedit melekleri kimler mi? Başta Saliha Hanım, Ebru Hanım, Serra Hanım, Esra Hanım, Arife Hanım, Neşe Hanım, Nevin Hanım, Nusret Hanım, Suna Hanım, Gülseren Hanım, Neriman Hanım ve İnci Hanım olmak üzere daha pek çok melek var. Çay bahçesinin eski sahibi Kaya Bey’in başta Karaburun, Fıdıl, Badem, Fındık ve Lessie olmak üzere sokak köpeği ve yirmiye yakın kedinin üzerinde emeğinin büyükmüş. Onların barınmasına izin verip hem de mahallelinin onlara yemek vermesine hiç kızmazmış. Meleklerden, yetmişli yaşlarının başındaki Neriman Hanım’ın dizinde protez olmasına ve altmışlı yaşlarının sonundaki Gülseren Hanım’ın hayvanlara alerjisi olmasına rağmen hiç üşenmeden Karaburun’u elleriyle beslemişler ta ki Karaburun barınağa getirilene kadar… Yıllar önce kuduz vakaları varken, ‘parktaki köpekleri toplayacağız’ denildiği için mahalleliler seferber olmuş. Hatta meleklerin içinden altınlarını satan bile olmuş sırf Pendik’te özel bir yerde geçici olarak yirmi gün kalsın, diğer köpekler gibi sahipsiz sanılıp götürülmesin diye… Karaburun’un aşk maceralarına gelince, Fıdıl ile büyük bir aşk yaşamış ama ondan bebekleri olmamış. Onun gibi kuyruksuz doğan ilk bebekleri ise Fıdıl’ın annesinden olmuş, onlar da hemen eş-dost tarafından sahiplendirilmiş. Karaburun’un kuyruğu doğuştan mı küçük yaşta mı olduğu hala bir muamma. Anne ise Belediye ekipleri tarafından götürülmüş. Parkta doğan Badem’i ise koynunda büyütmüş. Karaburun’un büyük aşkı Fıdıl’ın ise çalındığından şüpheleniyor, bir gün kulübesiyle ortalıktan kaybolmuş… Karaburun yasa girip kilo vermiş. Meleklerden Saliha Hanım ise Fıdıl’ın kaybolmasından sonra uzun süre parka girememiş. Karaburun, yakın zamana kadar küçük çapkınlıklar için arada üç gün kaybolur sonra geri dönermiş. 2012’de ilk kez uzun süre ortalıktan kaybolmuş. Aradan yirmi gün geçmiş yok! Her yere, tüm barınaklara bakılmış, yine de bulunamamış. Ebru Hanım’ın bir gün telefonu çalmış ve Kadıköy İskelesi’nde görüldüğü söylenmiş. Sahrayıcedit’ten yola çıkan Ebru ve Nevin Hanım, tüm Kadıköy sahilini aramışlar. Yolda gördükleri herkese; ‘Kuyruğu olmayan, sarı bir köpek gördünüz mü?’ diye sormuşlar. Bir simitçi, Balon’un orada gördüğünü söylemiş. Kim tarafından oraya getirildiği hala meçhul. Sonunda Karaburun’u bulmuşlar. Karaburun’u hiçbir taksici kabul etmemiş. Bunun üzerine Sahrayıcedit’teki veteriner arabasıyla imdadına yetişmiş, parka yuvasına elbirliğiyle geri getirmişler. Hayvanların yaşlılığı, insanların yaşlılığından daha zor. Artık on sekiz yaşında olduğundan sığındığı apartmanın basamaklarından çıkamaz olunca parkın önündeki, Siteler Durağı’nı mesken tutmuş. Otobüs durağında yaşaması bazı insanların tepkisini çekmiş. Hakkında uyuz ihbarı yapılarak Ataşehir Barınağı’na getirilmiş. Melekler onu barınaktan bin bir zorlukla geri çıkarmışlar. Tekrar durağa geri dönen Karaburun, günlerden bir gün tüm tüylerini parçalamış, onu üzerinden kanlar akar vaziyette bulmuşlar. Derisi meğer yatmaktan tahriş olmuş ve yaraların içi kurtlanmış. Melekler, Karaburun’u hemen Sahrayıcedit’teki Feridun Bey’in muayenehanesine götürmüş. Yarası kazılmış ve seksen beş gün kafasında Elizabeth başlığı ile tedavi edildikten sonra faturayı melekler yine imece usulüyle ödemişler. Kurtarıcısı Ebru Hanım, arabayla gezmeyi çok seven Karaburun’u tedavi sonrasında parka geri getirdiğinde mevsim yaz olmuş. Karaburun, parka döndüğü için çok mutluymuş ama süs havuzundan su içmek isterken arkasından bastonla onu iten biri olmuş. Havuza düşüp çırpınan Karaburun’u Mehmet Bey havuzdan çıkararak hayatını kurtarmış. Karaburun’dan rahatsız olan bazı kişiler yeniden belediyeyi aramışlar ve artık Karaburun ölene kadar barınakta kalmak zorunda bırakılmış. Melekler her hafta, mahkum ziyareti misali onu ziyarete gelir olmuşlar. O ölene kadar da gelmeyi sürdüreceklerini söylüyorlar. Tek dilekleri ömrünün bu son günlerinde, bahçesi müsait olan sıcak bir evde huzur içinde geçirmesi. ‘Keşke sahiplenilse ve son zamanlarını orada geçirebilse içimiz rahat eder, ölene kadar mama masraflarını da karşılarız’ diyorlar. Barınak’ta yaşlanan ve son günlerini huzurlu geçirmesi için hayvanlara evlerini açan aileler olmuş. Aynı şey neden Karaburun için de olmasın? Barınakta Karaburun gibi ömrünün son zamanlarını geçiren pek çok hayvan var. Aklınıza olsun, burada para kabul edilmiyor ama suluk ve üstü kapalı yemlik ihtiyacı var. Ayrıca okunmuş dergi ve gazete bağışı da kabul ediliyor.

06.10.2013 / Kadıköy Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Merkezi'ndeki Kermes;D

Kermeste "Engelli Koşu Gibisin Sevgilim" adlı öykü kitabımı hayvanlar yararına imzaladım. Desen tasarımları bana ait çanta, t-shirt, kitap ayracı ve kilden nesnelerin yanı sıra,tasarımı bana ait kil ve akrilik boya kullanarak camın geri dönüşümüne dikkat çekmek için yaptığım şişelerden biblolar da oldukça ilgi gördü;DDD ATV röportaj yaptı, ertesi gün sabah haberlerinde yayınlandı;DDD Detay: http://www.sondakika.com/haber/haber-4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322/ - www.kadikoyunkopekleri.org - http://www.gazetekadikoy.com.tr/pdf/1010201314238296dosya9.pdf - http://www.haberler.com/4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322-haberi/ - https://www.facebook.com/photo.php?fbid=538966319519473&set=a.112588632157246.20485.112587108824065&type=1

6 Ekim 2013 Pazar

05.10.2013 / Meydan Alışveriş Merkezi / Hayvanlar yararına kitap imzası;D

Detay: http://www.sondakika.com/haber/haber-4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322/ - www.kadikoyunkopekleri.org - http://www.gazetekadikoy.com.tr/pdf/1010201314238296dosya9.pdf - http://www.haberler.com/4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322-haberi/ - https://www.facebook.com/photo.php?fbid=538966319519473&set=a.112588632157246.20485.112587108824065&type=1

04.10.2013 CKM A-B Salonu Fuayesi; Fotoğraf ve resim sergisi / Oyun / Hayvanlar yararına imza;D

04.10.2013'te CKM A-B Salonu Fuayesi'nde Aspet Manukyan'ın fotoğrafları ile yer alan, aşağıda gördüğünüz bana ait fotoğraf ve resimler; 06.10.2013-12.10.2013 tarihleri arasında İSTANBUL TÜZE SANAT GALERİSİ 4 EKİM DÜNYA HAYVAN HAKLARI GÜNÜ KARMA SERGİSİ'nde;DDDD / Detay: http://www.sondakika.com/haber/haber-4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322/ - www.kadikoyunkopekleri.org - http://www.gazetekadikoy.com.tr/pdf/1010201314238296dosya9.pdf - http://www.haberler.com/4-ekim-hayvanlari-koruma-gunu-icin-iki-farkli-5140322-haberi/ - http://arsiv.gercekgundem.com/?p=569823 - https://www.facebook.com/photo.php?fbid=538966319519473&set=a.112588632157246.20485.112587108824065&type=1 - http://atasehirhabercigazete.com/haber_detay.asp?haberID=2900 -