16 Aralık 2014 Salı

19.12.2014 / Görmesen de olur! / Modern Tiyatroda Önermesiz Metin Yazarlığı üzerine söyleşi...

19.12.2014 Cuma günü sizleri, “görmesen de olur” sloganıyla yola çıkacak olan, Kadıköy Belediyesi Engelli Merkezi ve Tiyatro Laboratuvarı işbirliği ile gerçekleştirmeyi planladığımız ‘Modern Tiyatroda Önermesiz Metin Yazarlığı’ atölyelerine başlamadan önce Genel Sanat Yönetmeni Serhan Alben ile tanışmaya davet ediyoruz. Söyleşide tiyatro ve sinema sektörüne görme engellilerin nasıl dahil olabileceğini ve katkılarının neler olabileceğini birlikte konuşacağız. Bugüne kadar bunu neden hiç hayal etmemiş olduğumuzu ve planlanan atölye çalışması hakkında bilgi sahibi olacağız. Söyleşimize, konuyla ilgili olabileceğini düşündüğünüz herkesi davet edebilirsiniz. Sizleri aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Yer: Kadıköy Belediyesi Engelli Merkezi, Koşuyolu Cad. Mahmut Yesari Sok. No:84 Koşuyolu/Kadıköy Saat: 11:30-12:30 Saygılarımızla Kadıköy Belediyesi Engelli Merkezi 0 216 337 21 21 / 120 -119 ************************************************************************************************* Ben de katılıp deneyimlerimi aktarıp bilgi alışverişinde buldum;D Çok verimli geçtiğine inanıyorum... Hepimizin birbirimizden öğrenecek çok şeyi var... Ocak ayında oyun yazma atölyesi olacakmış. Harika;D

Anne anne anneciğim;D

O BAKIŞ: Annemi, anne olduğumda anladım. Uykusuz geceler, yorgunluk vs.. her şey bir yana bebeğinizin bir bakışı ya da size gülümsemesi hepsini unutturan cinsten. **** HİÇBİR ŞEY KİTAPLARDA YAZILDIĞI GİBİ DEĞİL: Üniversiteden itibaren yaratıcı dramada her yaş grubundan öğrencilerim oldu. Bol bol da pdagoji üzerine kitap okudum. Hamileliğimden itibaren pek çok kitap daha okudum. Bunların içinde baba olmak ile ilgili bir kitap da vardı! En çok sevgili Ferda Vural Arıkan’ın hediye ettiği, Kuraldışı yayınlarından çıkan ‘Gebeloji’ ve Epsilon yayınevinden ‘Bebeğinizin İlk Yılında Sizi Neler Bekler’ adlı kitaplardan çok şey öğrendim. Şunu da belirtmem gerekir; söz konusu bebekse hiçbir şey kitapta yazılanlar gibi gelişmiyor. Çünkü her bebek kendi düzenini kuruyor… **** SÜT MEVZUSU: Özellikle ilk altı ay anne sütü çok önemli bunu hepimiz biliyoruz fakat benim gibi sütü bol olmayan ya da anatomik olarak göğüs ucu olmayan anneler ister istemez mama desteği almak zorunda kalıyor. Biz, organik olduğu için Hipp marka mama kullanıyoruz. Aklınızda olsun su, boza, soğan, yeşillikler ve bulgur sütü arttıran yiyecek ve içecekler. Bende işe yaradı;D **** YENİDOĞAN SARILIĞI: Bebekler ilk yirmi sekiz gün yenidoğan, sonra bebek denilmeye başlıyor. Kızım yenidoğan sarılığı geçirirken fototerapi gördü ve ikinci işitme testini de yaptırdık mecburen. Meğerse fototerapinin kendi değil, sarılık ile duyma sinirleri aynı yerden geçtiği için bu test zorunluymuş bu doktordan öğrendiğim bilgiyi sizlerle paylaşmak istedim. O dönem çok moralim bozuldu, hiç geçmeyecekmiş gibi geldi ama geçiyor;D Sarılık idrar ve dışkı ile atılıyormuş vücuttan. O yüzden yeter ki iyi beslensin ve gözlem altında tutulsun… **** AŞILAR, KALÇA ÇIKIĞI VE DOKTORUNUZU SEVMENİN ÖNEMİ: Birinci ve ikinci topuk kanı alınırken de aşıları olurken de kızım ağlarken hep ellerini tuttum ve ben de ağlamamak için kendimi zor tuttum. Üzerine bir de kalça çıkığı çıkınca çok moralim bozuldu ama bir aylıkken kemikler daha kıkırdak olduğundan iki ay boyunca üç kat bez takarak iyileşti çok şükür. Her şeyin başı erken teşhis.. Doktorunuzu sevmeniz çok önemli! Başka bir çocuk doktorumuz vardı ama karşılıklı elektriğimiz tutmadı. Sevgili doktorumuz Ceyda Ekiz bir süper kahraman gözümde. Aynı şekilde bizi Cansın'a kavuşturan sevgili doktorum Birgül Karakoç'u da çok seviyorum. İkisi de çok açıklayıcı, net, sakinleştirici ve huzur verici. Bir ay evvel kızım çok kustu gece geç bir saatte attığımız maile Ceyda Hanım'ın hemen cevap vermesi çok güven verdi. Kullandığımız mamanın nişastalı versiyonuna geçince ise kusması durdu. Not1; Kızımızın kafasında konak oluştu, banyodan 15 dakika önce kafasına badem yağı sürüyoruz ve doktorumuzun önerisiyle kafasını Bella B.marka konak önleyici şampuanla yıkıyoruz. Çok işe yaradı konağı neredeyse yok oldu;) Not 2; Boyunda ya da kollarda vs oluşan kızarık yerlerin kuru kalması için eskiden olsa pudra sürerdik fakat artık bebeklerde pudra kullanımını doktorlar önermiyor. Ben de Johnson's bedtime losyon ya da buğday nişastası sürüyorum;) Bu bilgi için sevgili Münevver Aydın'a teşekkür ederim♥ 3; Bebeğin kıyafetlerini yıkamak için sabun tozunu tercih ettim. Hacı Şakir'in çamaşır makinesi ve elde yıkamada kullanılabilen granül matik kullanıyorum. **** HASTANEDEKİ İLK GÜNLER VE SONRASI: Hastanedeki ilk dört günü kabus gibi hatırlıyorum. Kızım 16 gün erken doğdu ve küçücüktü. 46,5 cm ve 2898 gr! Sütümde sıkıntı oldu üzerinde fototerapi derken… Sonraki kırk gün yine çok zordu. Adeta zombiye dönüşmüştüm. Kimse bana çocuğun bu kadar yorucu bir şey olduğunu söylememişti! İki saatlik uykularla ve çalar saatle yaşıyordum. İki-üç saatte bir beslemek gerekiyordu. Şimdi ise 2,5 aylık oldu ve çalar saatte çok da gerek kalmadı. Yavaş yavaş düzene girecek diye umuyorum;D Eskilerin bir bildiği var hakikaten ilk 40 gün her şeye alınıyor, ağlıyor ve sinirleniyordum. Annem, babam ve eşim çok yardımcı olmasına rağmen hiçbirimiz oturmuyorduk. Bir gün bile yatıp dinlenemedim o yüzden loğusalık psikolojisine pek girmedim… Düzen oturtmaya çalışmak hakikaten çok zor… **** AİLENİN ÖNEMİ: En büyük yardımcım geceleri eşim Mehmet. Tüm gün çocukla ilgilenince gece enerjisi kalmıyor insanın. En azından eşim işe gidip kahve molası verebiliyor çalışırken ama anneyseniz kahve molası gibi bir şansınız yok. Yeni yeni dışarıya da çıkmaya başladım. O da gündüzleri en büyük yardımcılarım sevgili annem Semra ve babam Yakup sayesinde. Haklarını ödeyemem. İnsan kendi anne ve babasının değerini ebeveyn olunca anlıyor. Allah onları başımdan eksik etmesin! **** HAMİLELİKTE BESLENME: Hamile kaldığımı öğrendiğim dakika sigarayı bıraktım. Çok dengeli beslenmeye başladım ve kilolu hamile kaldığım için diyetisyene başladım. Sevgili doktorum Seda Bahtiyar Tatay sayesinde hamileliğim süresinde çok sağlıklı ve dengeli beslenerek ayrıca da aç kalmayarak sadece 12 kilo aldım. İlk bir buçuk ayda 11 kilosunu verdim. (Zaten doğumda 6 kilosu gitmişti;) Bu arada hiç midem bulanmadı ve reflüm zaten vardı artarak devam etti. Bebeğin saçı ile mide bulantısı vs.in bağlantısı tıbben kanıtlanmamış ama kızım çok saçlı doğdu;D **** HAMİLELİKTE BRONŞİT: Hamileliğimin yedinci ayında çok ağır bir bronşit geçirdim. Hastanede bir gece yattım ve iki kutu antibiyotik bitirdim! Kabus gibiydi hiç geçmeyecek sandım, süründüm bir ay ama geçti… O dönem sigara dumanına maruz kaldığım bir gece çok kötü tıkandım! Sigara dumanı olan yere de haklı olarak çocuğumu sokmak istemiyorum. İsteyen bana küsebilir ama kapalı alanda çocuğumun yanına sigara içmek isteyeni çok fena kırarım böyle biline… Aynı şey evime gelip kedime laf edenler için de geçerli kusura bakmayın o da bizim evimizin ferdi ve benim biricik oğlum… **** BEBEK ALIŞVERİŞİ: Hamileliğimin altıncı ayından itibaren ise eşyaları almaya başlamıştık. En kötü ihtimalle doğumdan bir ay evvel mobilyaların kokusunun gitmesi için kurup havalandırılmalı. Bebek bu ne zaman doğacağı belli olmaz çok da sallanmamakta fayda var. Biz karyolası, komodin ve dolabı ile alt değiştirme ünitesini İkea’dan aldık ve çok memnunuz. Alt değiştirme ünitesi en çok zamanımızı geçirdiğimiz yer ve iyi ki almışız. En gerekli eşyalardan biri oldu bizim için. Ayrıca park yatak meselesi var. Hem ileride tatillere giderken çanta formuna dönüşüyor hem de salonda vs. yatırabileceğiniz, içinde oyun oynayabileceği ekstradan bir alanı oluyor. Chicco marka aldık çok memnunuz. Biberon, emzik, sağma makinesi ve saklama kaplarını Philips Avent; sterilizasyon makinesini ise Mamajoo aldık. Ayrıca emzik ve biberon temizleme için sıvı deterjan gerekiyor. Frosh markasından çok memnunum. (Evdeki tüm temizlik ürünleri artık bu marka) En önemlisi de bu marka hem organik hem de doğa dostu. Biberon fırçası almayı da unutmayın tabi;D Ana kucağı ile puset ise Concord Neo. Aylarca baktık ve en son aldığımız eşya puset oldu. Body ve çıt çıtlı iç bodyleri Mothercare’den aldık. Hediye de geliyor ama buna güvenerek almamazlık etmeyin çok ihtiyaç oluyor! Ayrıca küvet (Sevi Bebe) , küvet ayaklığı ve küvet süngeri (Sevi Bebe) , en az iki bornoz, şampuan-sabun (Johnson's Baby top-to-toe wash ile Bella B.) ile pişik kremi (Nivea/Sebamed), bebek losyonu (Johnson&Johnson ve Sebamed), ıslak mendil (Ultra Prima/ "Johnson&Johnson" pembe, yenidoğan için olanını özellikle öneririm / Uni Baby/ Baby&Me ), tırnak makası (Chicco) ve saç fırçası (Chicco) da çok önemli! Ayrıca ağız silme bezleri, altını değiştirirken altına sereceğiniz hasta bezleri vb. kullan at örtüler, tülbentler, çoraplar, yüzünü tırmalamasın diye ellik, kafası üşümesin diye kukuleta… Bunlar bizim kullandığımız ve memnun olduğumuz markalar. Ayrıca bez konusunda birkaç bez markası denedim ama en iyi ultra prima-primium care. Bu bezin özelliği önünde sarı bir çizgi var ve idrar değdiği anda maviye dönüşüyor. Altını açarken sizi neyin beklediğini başından biliyorsunuz yani;D Bir de Otribebe nazal aspiratör ve yedek uçları ile serum fizyolojik(bebekler için olanı) muhakkak alın. **** ANNEYE AİT ÜÇ EŞYA: Anneye ait üç eşya var bu süreçte… Biri sağma makinesi diğeri korseli emzirme atleti (Joker’de mevcut) bir diğeri ise göğüs ucu kremi! Ben Lansinoh-HPA Lanolin kullanıyorum. Hamileliğimin üçüncü ayından itibaren çatlamasını veya yara olmasını istemediğim yerlerime badem yağı sürdüğüm için çoğu zaman kreme çok gerek kalmıyor… Kendi deneyimlerimi aktardığım bu yazı umarım biraz olsun size yardımcı olur;D Sevgiler

3 Aralık 2014 Çarşamba

14.12.2014 / Moda Deniz Kulübü / Yaşayan Can'lar Yararına Brunch; Satın Alma Sahiplen!

Etkinlik: Hayvanlar Yararına Brunch Mekan: Moda Deniz Kulübü Saat: 10.30-15.30 Ücret: Kişi başı 70 tl; 20 tlsi hayvan barınaklarına bağışlanacaktır. Kermes: Alt lobide;D Ben de "Engelli Koşu Gibisin Sevgilim" adlı öykü kitabımla katılacağım;D Bekleriz...

5.12.2014 / 14.00 / Altı Nokta Körler Derneği Tiyatro Atölyesi olarak "Cimri" oyunumuzla Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeyiz...

5 Aralık cuma, saat 14.00'te, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde; Altı Nokta Körler Derneği Istanbul Şubesi'ndeki öğrencilerimle sahnelediğimiz, yönetmenliğini üstlendiğim Moliere'in "Cimri" adlı oyununa herkesi bekleriz;D Kaçırılmaması gereken bir etkinlik...