16 Nisan 2014 Çarşamba
16.04.2014 / Altı Nokta Körler Derneği Tiyatro Atölyesi Olarak Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ne Konuk Olduk..
**********************************************************
TABU’DAN MONOPOLY’YE KISA BİR HİKAYE **
Kolaj: Altı Nokta Körler Derneği Tiyatro Atölyesi
Oyunlaştıran: Seda Tansuker***
Kelimeler
Monopoly: Haydarpaşa Tren İstasyonu, Levent, Şans ve Otopark.
Tabu: Golf, Kelepçe, Hemşire, Teleskop, Salıncak, Aşk, Yumurta, Tırnak törpüsü, Seksek, Engelli koşu, Kaza, Pirzola, Kümes, Kara delik, Gölge, Manzara, Surat Asmak, Yıldız Kayması, Sarımsak, Ayı, Tekerlekli Sandalye, Hamster, Kukla, Kayık, Vinç, Aslan, Araba kazası, köpekbalığı, Baklava, Van Gölü, Anahtarlık, Fosil, Mahya, Kumbara, Kardeş, Karadeniz, Yaya geçidi, Eklem, Deli, Pipo, Maymun, Patlıcan, Mini etek, Örümcek, Kuzey Kutbu, Değirmen, Baz istasyonu, Havayı fişek.***
Oyun kişileri: (7) Anlatıcı, Adam, Hemşire, Kaza Geçiren Adam, Kardeş, Ziyarete gidilen arkadaş, Deli.***
Aksesuar: Hayali olarak canlandırılacaktır.***
NOT: Anlatıcı konuşurken oyuncular eş zamanlı olarak hareketleri yapacaktır.***
Sahne 1-Tren İstasyonu / Hastane
Anlatıcı: Adam, Haydarpaşa Tren İstasyonu’nda iner, Haydarpaşa Numune’ye gider. Mini etekli hemşireyle tanışıyor. Ona aşık olur ama aşkını söyleyemez. Sinirinden tırnaklarını yemektense törpülemeyi tercih eder. Hemşire tekrar yanına geldiğinde heyecandan bayılır. Onu tekerlekli sandalyeye oturturlar, sarımsak koklatıp ayıltırlar. O esnada yaya geçidinden geçmeye çalışırken kaza geçiren biri getirilir. Hoşlandığı hemşirenin kazazede ile ilgilenmesinden hayal kırıklığına uğrayan adam suratını asar ve hayal kırıklığı ile hastaneden ayrılır.*****
Sahne 2-Deniz / Küçük Bebek / Levent
Anlatıcı: Kafasını dağıtmak ve boğaz havası almak için Haydarpaşa’nın sahilinden kayık kiralar. Küçük Bebek’e kadar kayıkla gidip oradan Levent’e, bir otelin üst katında yer alan golf sahasına gitmek üzere yola koyulur. Golfte şansı yaver gider ve oyundan kazandığı parayı kumbarasına atar.*****
Sahne 3-Otopark / Karadeniz / Van Gölü
Hemşireyi hala unutamadığı için kardeşiyle seyahate gitmeye karar verir. Anahtarlarını kaptığı gibi otoparka, arabasının yanına gider. Önce Karadeniz’e uğrar. Manzarayı izlerken bir köpekbalığının çıkageldiğini görür. Yolculuğa devam eder ve Van Gölü’nde kardeşiyle buluşur.*****
Sahne 4-Doğal Park / Arkadaşın evi
Van Gölü’nün yakınlarında bulunan bir doğal parka giderler. Mangalda közde patlıcan ve pirzola, üzerine de baklava yerler. Burada çocuklar seksek oynamakta, atlar ise engelli koşu parkurunda yarışmaktadır. Girişte sergilenmekte olan bir fosil bile görürler. Fosilin sağ tarafında bulunan salıncakta sallanarak çocukluklarına geri dönerler. Fazla sallanınca salıncaklardan birinin kelepçesi bozulur. Karanlık çöker, akşam olur. Kamp kurarlar ve zaman geçsin diye teleskopla göğü izlemeye başlarlar. Bir yıldız kayar ve ardından uyuyup kalırlar. Sabah olunca teleskopla dağ yamacındaki ayı, maymun ve aslanı görürler. Karınları acıkan kardeşler, yakınlarda oturan bir arkadaşlarına kahvaltıya giderler. Kümes yumurtası yedikleri evde hamster görünce çok şaşırırlar.
Kardeşler: “Evde farenin ne işi var?”
Anlatıcı: Diye sorarlar ardından dönüş yoluna koyulurlar.*****
Sahne 5-Dönüş yolu / Çemberlitaş
Yol çalışması yüzünden trafik sıkışır, görürler ki çalışma için kullanılan vinç yolu tıkamıştır. Trafikte mahsur kalırlar. Sıkıntıdan kara deliklerden konuşmaya başlarlar.
Kardeşler: “Kara deliğin her şeyi yutması gibi bu trafik de yutacak bizi galiba.”
Anlatıcı: Trafik bir süre sonra açılır. Dönüşleri ramazan ayının başlangıç gününe denk geldiğinden mahya ışıklarını görürler.
Kardeşler: Bu ayda düzenlenen kukla ve havayı fişek gösterilerini izleyeceğiz, yaşasın!
Anlatıcı: Ertesi gün iftardan sonra Sultanahmet’e, oradan da Çemberlitaş’a Çorlulu Ali Paşa Medresesi’ne pipo içmeye giderler. Çapraz masalarında bir deli görürler. Gölgesinden bile korkan deli, eklem ağrılarından şikayet eder kendi kendine…
Deli: Her şey eklem ağrısı yüzünden. Onun yüzünden…
Anlatıcı: Karşılarında duran baz istasyonunu görüp zararları hakkında konuşurlarken…
Büyük kardeş: Kuzey kutbu ve petrol arama çalışmaları sırasında kutup ayılarının neslinin tükenmesine neden oluyor. Bu arama çalışmalarına karşı eylemlerin Don Kişot’un değirmenlere karşı savaşına benzemiyor mu?
Anlatıcı: O sırada masalarında beliren örümceği kardeşlerden büyük olanı öldürmek için hamle yapacakken küçük kardeş…
Küçük kardeş: Tıpkı tüm insanlar ve hayvanlar gibi onun da yaşam hakkı var.
Anlatıcı: Der. Ve oyunumuz burada biter.
*****************************SON**************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder