SEDA TANSUKER
‘’Striptiz’’. Yazan: Slawomir Mrozek. Çeviren: Neşe Taluy Yüce. Yöneten: Mehmet Avdan. Dekor: Macit Aydemir. Kostüm; Fatma Özyer. Işık; Harun Başkan. Ses: Fatoş Özyer. Oyuncular: Serdar Bakioğlu, Salih Usta, Taner L. Tunçay, Esin Yalçıner.
Kadıköy Sanat Tiyatrosu (Kast), Polonyalı yazar Slawomir Mrozek’in yazdığı absürd oyun ‘’Striptiz’’i Mehmet Avdan’ın yönetmenliğinde seyirciyle buluşturuyor. Oyun, iki adamın beyaz bir ‘el’ tarafından sırayla sahneye atılmasıyla başlar. Burası bir zindan, sığınak ya da depo olabilir ama tam olarak nerede oldukları belirsiz...Çantalarından gömleklerine, ayakkabılarından çoraplarına kadar aynı, Laurel-Hardy’yi andıran bu iki adam, düştükleri bilinmezlik içinde ne yapmaları gerektiğini sorguluyorlar.
Sistemin içinde kaybolmak
İçsel özgürlüğü savunan birinci adam ile eyleme geçmekte direnen adam ikinci, sis(tem) içinde kaybolmuş gibiler. İkinci adam duvarları önce yumrukluyor sonra da duvarlara ayakkabısıyla vuruyor. Kapı açılıyor ve bir 'el' onları soymaya başlıyor. İkisi güçlerini baştan birleştirip eyleme geçebilseler belki de sistemi yenebilecekler.
Düşünceleri birbirlerine tamamen zıt olduğundan el onları kolayca hükmü altına almayı başarıyor. 'El'in isteklerini sorgulamadan yapıyorlar. Sistem hep daha fazlasını isteyerek önce ayakkabılarını sonra sırasıyla; kemer, ceket ve gömleklerini alıyor. Soyulduktan sonra birbirlerine zincirlenen bu iki adam, 'el'den özür dileyip eski rutin yaşamlarına geri dönmek istiyorlar...
Oyun süresince performansları en üst seviyede olan, jest ve mimik kullanımını gür sesleriyle bütünleştiren Salih Usta ile Serdar Bakioğlu’nu ve dokuz sayfalık kısa oyunu bir saat on dakikada sahneleyen Mehmet Avdan’ı ayakta alkışlamak lazım.
Jest ve mimikler
Jest ve mimik kullanımın amaç değil araç olarak kullanıldığı oyun; seyirciyi, sahnede çıplak kalan iki adamın aslında kendi olduğu gerçeğiyle yüzleştiriyor. Bu jest ve mimikler, oyun kişilerinin iç dünyasının gerçeklerini yansıtırken; kelimeler, statülerini korumak ve içinde bulundukları vaziyeti kurtarmak için ağızlarından dökülüyor.
Gerçek duygularına rağmen, kendilerine yalan söylemeye devam ediyorlar. Ne zaman biri sistemle savaşmaya karar veriyor, işte o zaman yavaş yavaş kendileriyle yüzleşmeye başlıyorlar. İnsanları birbirlerinin kopyası robot haline getiren sistemi eleştiren "Striptiz"de sistemin vahşi çarkları, seyirci bol bol güldürürken bir yandan da acı acı düşündürmeye zorluyor. Buradan, nasıl ki absürd tiyatro özünü acıdan alıyorsa, yönetmenin hayata bakış açısının da acıya gülmek üzerine kurulu olduğu tespitini yapabiliriz.
Mehmet Avdan; ‘’Edilgen olmakta direnen iç özgürlük ile bunun tam tersi eyleme geçmekte direnen adam aslında Mrozek’in yorumunda aynı kişidir. Ama ben özellikle ikisini ayrı kişi olarak yorumladım. Hepimizin yaşadığı ‘iç çatışma’ gibi.. Çünkü toplumda da hepimizin tipi ayrı ama donumuza kadar aynıyız.. İnanılmaz bir sistemin içinde yaşamaya çalışıyoruz ve hiçbir şey yokmuş gibi davranıyoruz. İsteyerek de olsa istemeden de olsa bir bakıyorsunuz ki hiçbir şeye karşı koyamıyorsunuz.’’
Yazın gelişi tiyatro sezonunun kapanması gibi algılansa da Kast yaz boyunca (kış sezonu kadar yoğun olmasa da) seyirciyle buluşmaya devam edecek..
www.kadikoysanattiyatrosu.com
Sevgili Seda,
YanıtlaSilYazıların ve şiirin çok başarılı. Yazdıkça mesleğini daha çok seveceksin. Yazdıklarını bloglar almayacak Kitaplarla çoğalacak..
Gözlerinden öperim.
Feride Bilgin
Feride Hanım,
YanıtlaSilÇok naziksiniz;D
Tekrar teşekkür ederim.. Görüşmek üzere..
Sevgi ve saygılarımla
Seda